Neden Türkiye Patent Hareketi?

Çağın Gerisinde Kalmak İstemiyoruz

Amerika’yı patent konusunda tam 100 yıl geriden takip ediyoruz. 1911 yılında 1 milyon patent hedefine ulaşmış olan Amerika’nın 100 yıl gerisinde oluşumuz resmen tarihe geçmiş oldu. Türk sanayisi bunu hak etmiyor!

Üzülerek ifade etmeliyiz ki, ülkemizdeki 141 yılda yapılan patent ve faydalı model başvurusu sayısı onlarca uluslararası firmanın son 20 yılda yaptığı patent başvurusu sayısından bile daha azdır. Hatta Güney Kore’de yapılan 1 yıllık patent başvurusu sayısı ülkemizin 141 yılda yaptığı patent başvurusu sayısının 2 katından daha fazladır. Daha somut ifade ile Samsung’un son yirmi yılda yaptığı patent sayısı (345.412) bile ülkemizdeki 141 yılda yapılan patent ve faydalı model başvurusu (267.143) sayısından daha fazladır. Bu acı tablonun değişmesi, toplumsal bilincin ve farkındalığın oluşması için bizi desteklemelisin.

Teknolojik gelişim ve ekonomik kalkınma açısından büyük önem taşıyan bu eksikliğimizi kader olmaktan çıkarmak ise hepimizin elinde! Türkiye Patent Hareketi’ni desteklemek, bilinirliğini arttırmak ve projenin etkinliklerine katılmak, kısacası ‘patent benim de sorunum’ demek için gözünüz üzerimizde olsun!

Bilim ve Teknikte Dünyaya Işık Tutan Bir Türkiye İstiyoruz

Dünyanın ve kendisinin ihtiyaç duyduğu teknolojiyi üretebilen, üretim trendlerinde dünyayı takip eden değil dünyaya yol gösteren bir ülke olmak ve teknoloji hedefleri kapsamında ‘kayıtlı’ ürün sahibi olabilmek için Türkiye’yi patent konusunda bilinçlendirme ve akla gelmeyen bir beyin fırtınası başlatma misyonunu üstlendik. Hedefimize ulaşmamızın birincil koşulu ise, bizimle düşünecek bireylerle el birliği yapmak!

Ülkemizin Potansiyel Gücünün Farkına Varmalıyız

Ülkemizde 1.500.000 ticari firma, 100 binden fazla fabrika düzeyinde sanayicimiz, 2 milyona yakın esnaf, 1 milyona yakın mühendis, 200’den fazla üniversite, 1.500’den fazla Ar-Ge Merkezi, 500’den fazla Tasarım Merkezi, 60’tan fazla Teknokent-Teknopark ve milyonlarca gencimiz, yerli-yabancı dahil yılda sadece toplam 23.000 patenti hak etmiyor. Daha fazlasını yapacak güçteyiz ve 10 yıl sonra patentte dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girebileceğimize inancımız tamdır.

Toplumsal Değişimde Sizlere İhtiyacımız Var

Toplumlar canlı birer organizma gibi sürekli değişirler. Bu değişme hızı toplumdan topluma değişiklik gösterir. Endüstriyel toplumlar daha hızlı değişebilirler. Değişmenin yönü ilerleme olduğu gibi gerileme de olabilir. Bu değişimin gerileme yönünde olmaması için özellikle geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin ilmi, bilimi, fen ve edebiyatı sevmesi ve bilgiye aç bir birey olarak yetişmesi ve nihayetinde münevver bir toplum olmamız için toplumsal değişimde sizlere ihtiyacımız var. Çünkü toplumların değişmesi kendisini oluşturan bireylerin değişimine bağlıdır.

Fikirleriniz ve Buluşlarınız Heba Olmasın

Dünyanın köklü devletleri arasında önemli bir konuma sahip olan ülkemiz, 1 yıl içinde tek başına Samsung firmasının yaptığı kadar bile patent yapamamakta, patentli ürün ve firma sayısı konusunda Güney Kore’nin bile bizi binlerce sayı farkla geçmesine boyun eğmektedir. Bu gidişe bir ‘dur’ demek, kendi teknolojisini kendi üretebilen, fikirlerini, buluşlarını, yaratıcı gücünü sermayeye dönüştürebilen bir ülke olabilmek için belirlediğimiz 10 yılda 1 milyon patent hedefine tüm sanayicilerin katılım göstermesi gerekmektedir. Yıllık üretim ve satış hedeflerini aksatmadan belirleyen tüm kurumların aynı özenle patent hedeflerini de belirlemesi ve bunu ticari bir gereklilik olarak algılamaya başlaması bizi dünya standartlarına taşıyacak ilk adımdır.

Millî ve Yerli Sosyal Sorumluluk Projesinde Yer Almalısınız

Türk sanayisi bunu hak etmiyor! Teknolojik gelişim ve ekonomik kalkınma açısından büyük önem taşıyan bu eksikliğimizi kader olmaktan çıkarmak ise bizim elimizde! Türkiye Patent Hareketi’ni desteklemek, bilinirliğini arttırmak ve projenin etkinliklerine katılmak; kısacası ‘patent benim de sorunum’ demek için gözünüz üzerimizde olsun!

Hem Siz Kazanın Hem Türkiye Kazansın

Günümüzde dünyanın en büyük markalarının değeri esasında sahip oldukları patentlerden gelmektedir. Bu teknoloji şirketleri, patentlerini uluslararası arenada tescil ettirerek hem teknolojik anlamda güçlerini gösterirler hem de patent lisansları sayesinde çok ciddi kazançlar elde ederler. Hatta bazı şirketler patenti tamamen ticari ürün olarak değerlendirip patent stratejisi geliştirmişlerdir. Örneğin, Japonya’nın büyük şirketlerinden Hitachi’nin 1996 yılında sahip olduğu patentlerden elde ettiği kazanç 455 milyon dolar oldu. Bu kazancın 91 milyon dolarını patent lisans ücretlerinden; 364 milyon dolarını ise, patent ticaretinden elde etti. Hatta Hitachi şirketi yeni teknolojiler geliştirmek için gereken yatırımın büyük kısmını patent kazancıyla finanse etti. Nihayet almış olduğu binlerce patentin, şirketin zirve noktaya ulaşmasına büyük katkısı oldu. Netice itibariyle hem şirket kazandı, hem Japonya kazanmış oldu.

Patent’le Daha Fazla Kazanmak Mümkün

Devir ‘teknoloji’ devri! Patent konusundaki sektördeki rakiplerinden ileri olan kurumlar, dünya örneklerinde olduğu gibi, Türkiye’de de günümüz rekabet şartlarında avantaj kazanmakta. Geleceğin lider kurumları bu getirinin şimdi farkına varan ve patent konusunda atılım yapan kurumlar olacaktır. Patentte geri kalan kurumlar ise lisans ücretleri ödeyerek maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle ulusal ve uluslararası rekabette geri kalacaktır. Bu gidişe ‘dur’ demek ise ‘kayıtlı’ yerli ürün sayısını artırmaktan geçiyor!

Projemize destek vermek için “Destek Ol” formunu doldurarak kampanyamıza destek olabilir, görüş, öneri ve fikirlerinizi bizlere iletebilirsiniz. Etkinliklerimizden ve kampanyalarımızdan haberdar olabilmeniz için iletişim bilgilerinizi doldurmanız önemle rica olunur.

Saygılarımızla,

Türkiye Patent Hareketi Platformu



Bu site kullanıcı deneyimini geliştirmek için çerezler kullanır. KVKK uyarınca haklarınızı öğrenmek için KVKK Aydınlatma metnimizi inceleyebilirsiniz.