Patent Sayısını Artırmak İçin Somut Öneriler

2011 yılında 2010 yılına göre ülkemizde yerli patent sayısı %25 oranında artarak 3962 adede ; yerli faydalı model sayısı ise %6 oranında artarak 3174 adede ulaşmıştır. Bu artış oranları yüzdelik artış olarak iyidir ancak toplam buluş sayısına bakıldığında Türkiye’deki tüm yerli patent sayısı IBM’in Amerika’da 2011 yılında yaptığı 6180 adetlik patent sayısından 2218 adet daha azdır. Bir başka deyişle Türkiye ‘deki 100 bin adedin üzerindeki fabrika, 170 üniversite, 700 binden fazla mühendis bir yılda IBM’in yaptığı patent kadar patent yapamamıştır. Bu durumu ülkemizdeki, sanayicilerimiz, sanayi ve ticaret odalarının yönetimleri ve Üniversitelerimizin yönetimlerinin ve ilgili Bakanlıklarımızın ve özellikle Türk Patent Enstitüsü yönetimi ve patent vekillerinin de dikkatle düşünüp üzerinde durmaları gereken bir konudur. Son bir kaç yıldır ülkemizde ar-ge kanunu ile büyük teşvikler verilmiş ; üniversite sayısı 170 ‘i geçmiş teknopark sayısı 50’ye yaklaşmış ve teknoparklarda çalışan ve görevi sadece yenilik yapmak olan 15000 ‘den fazla ar-ge mühendisi ve ülkemizde 100 binden fazla sanayi firması bulunmasına rağmen patent sayısında istenilen artışa ulaşamamış olmamız dikkat çekmektedir. Patent sayısında neden gerekli artışı sağlayamıyoruz? Milyarlarca dolar ar-ge harcaması yeterli mi olmuyor yoksa bazı konularda hata mı yapılıyor ? Bir başka deyişle Türkiye’deki yıllık patent sayısını 5 binli rakamlardan 50 binli hatta yüz binli rakamlara çıkartamaz mıyız ? Çıkartabilmemiz için hangi somut adımların atılmasına gerek vardır. ?Türkiye’de yılda 50.000 patent yapılacak bir insan gücü potansiyeli, sanayi potansiyeli , araştırmacı potansiyeli var mıdır ? Türkiye’deki patent sayısının artırılması için somut önerilerimizi aşağıda kamuoyunun dikkatine sunmaktayız.

40 SOMUT ÖNERİ

  1. Patent kavramının öğretilmesine ilkokuldan başlanmalı. İlköğretimdeki Teknoloji Tasarım müfredatının muhtevasına PATENT kavramının öğretilmesi de eklenmeli.
  2. “Bu Benim Eserim” benzeri yarışmaların sayısının artırılması sağlanmalı. Bu yarışmalar neticesinde dereceye giren eserlerin patent haklarının ücretsiz tescillenmesi sağlanmalı, çocuklara mucitlik verilerek motivasyon sağlanmalı.
  3. İlköğretimdeki çocuklarımıza mucitlik fikrini aşılayacak kitaplar ve filmler hazırlanarak okullarda gösterimi sağlanmalı. Çocuklara mucitlik fikrini aşılayacak film ve kitaplar özel olarak desteklenmeli.
  4. İlköğretimdeki ileride mucit olma kapasitesi bulunan üstün yetenekli çocuklar seçilerek özel eğitim almaları sağlanmalı ve bu çocukların bütün eğitimleri boyunca desteklenmesi sağlanmalı.
  5. Çocuklara yönelik mucitlik atölyeleri, mucitlik kampları açılmalı veya açılması teşvik edilmeli. Bu atölyelerin açılması devlet tarafından desteklenmeli. Hatta her okulda bir adet mucitlik atölyesi açılması sağlanmalı.
  6. Liselerde fizik, kimya, biyoloji gibi derslerin müfredatına konuyla ilgili yapılan buluşların ve alınan patentlerin az da olsa bilgisi verilerek, öğrencilere mucitlik fikri aşılanmalı ve aynı zamanda öğretilen teorik bilgilerin nerelerde kullanıldığı anlatılmalı.
  7. Teknik liselerde mutlaka patent dersleri okutulmalı ve teknik liselerde okuyan öğrencilerin kendi konularıyla ilgili küçük de olsa buluş yapmaları sağlanmalı ve onların yaptığı buluşların patent veya faydalı model tescil belgesi alınması sağlanmalı.
  8. İki yıllık teknik okullarda derslerin ilgili bölümlerinde o konuyla ilgili alınmış birkaç patentin incelenmesi sağlanmalı, bu şekilde öğrencilerin patent dosyalarını okuma ve anlama kabiliyeti geliştirilmeli.
  9. İki yıllık teknik okullarda patent zorunlu ders olarak okutulmalı ve bu okullardan mezun olan her öğrencinin okul bitirme ödevi olarak küçük de olsa patent veya faydalı model başvurusuna konu olacak bir geliştirme yaparak mezun olması sağlanmalı.
  10. Bütün fen fakültelerinde ve mühendislik fakültelerinde patent zorunlu ders olarak okutulmalıdır.
  11. Mühendislik fakültelerinde patent dosyalarının okunması ve anlaşılması için ders konulmalı. Aynı zamanda bütün mühendislik ve fen fakültesi öğrencilerinin patent araştırma tekniklerini öğrenmesi sağlanmalı.
  12. Mezun olan her fen fakültesi öğrencisi ve mühendislik fakültesi öğrencisi bitirme ödevi olarak patent veya faydalı model olabilecek bir geliştirme yaparak mezun olmalı, bu geliştirmeler tescil edilerek mezun olan her öğrencinin en az bir patent veya faydalı model belgesine sahip olacağı bir eğitim sistemi geliştirilmelidir.
  13. Bütün mühendislik fakültelerinde buluş yapmanın formülü olan bütün dünyanın kullandığı TRİZ SİSTEMİ ders olarak okutulmalıdır. Bütün mezun olan mühendislerin TRİZ SİSTEMİNİ bilerek mezun olması sağlanmalıdır.
  14. Mühendislik fakülteleri ve fen fakültelerindeki yüksek lisans tezleri ürün geliştirme odaklı olmalı ve patent veya faydalı model tesciliyle taçlandırılmalıdır.
  15. Yine doktora, doçentlik ve profesörlük tezleri ürün geliştirme odaklı olmalı ve mutlaka patent belgesiyle taçlandırılmalıdır.
  16. Üniversitelerimizin yıllık patent hedefi olmalıdır. Patent yapan bütün üniversite mensupları ödüllendirilmeli, buluşlarına sahip çıkılmalıdır.
  17. Üniversitelerimiz bulundukları bölgelerdeki sanayicilerimizin ihtiyaçlarını tespit etmeli, onların üretimde işlerine yarayacak ürünler geliştirmeli veya sanayicilerimizin verimliliğini artıracak yöntemler üzerinde araştırma yapmalıdır.
  18. Üniversitedeki derslerin bir kısmı sadece teorik olmayıp doğrudan sanayicilerin işlerine yarayacak şekilde tasarlanmalı, mezun olan mühendisler veya teknikerler herhangi bir sanayi firmasında işe başladığında üniversitede öğrendiği bilgileri doğrudan uygulayabilmeli, ürün geliştirebilecek şekilde eğitimler tasarlanmalıdır.
  19. Ticaret ve Sanayi Odaları üyelerini yenilik yapmaya teşvik etmelidir. Ticaret ve Sanayi Odaları en çok patent ve faydalı model başvurusu yapan üyelerini ödüllendirmeli, patent ve inovasyon konularını sürekli gündemde tutup yenilik yapan üyelerini motive etmelidir. Yapılacak eğitici çalışmalara ve patentle ilgili yayınlara özellikle destek vererek bu tür yayınların üyelerine ulaşmasına yardımcı olmalıdır.
  20. Sanayici ve İş adamı Dernekleri de üyelerini yenilik yapmaya teşvik etmelidir. Sanayici ve İş adamı Dernekleri de en çok patent ve faydalı model başvurusu yapan üyelerini ödüllendirmeli, patent ve inovasyon konularını sürekli gündemde tutup, yenilik yapan üyelerini motive etmelidir. Yapılacak eğitici çalışmalara ve patentle ilgili yayınlara özellikle destek vererek bu tür yayınların üyelerine ulaşmasına yardımcı olmalıdır.
  21. Özellikle de patent başvurusunda çok geride kalmış olan illerimizdeki; ticaret ve sanayi odaları, iş adamı dernekleri, organize sanayi sitelerinin yönetimleri, bu illerimizdeki üniversite yöneticileri, valiliklerimiz ve belediyelerimiz ve o illerde bulunan  yazılı, görsel ve internet medyasının yöneticileri bu işi görev edinerek illerinin inovasyon karnesini yükseltmek gayreti için patent hareketi başlatmalı, patent hedefleri koyarak illerindeki patent sayısını artırma yolunda çalışmalar yapmalarının önemli olduğunu belirtmek istiyoruz.
  22. Ülkemizdeki herhangi bir konuda üretim yapan her sanayi firmasının ciro hedefi olduğu gibi yıllık patent hedefi de olmalıdır. Pazarlama bütçesi ayrıldığı gibi her firma mutlaka yenilik yapmak için de her yıl bütçe ayırmalıdır. Yenilik yapmaya ayrılan her kuruşun daha sonra daha yüksek kazançlar şeklinde döneceği her zaman bilinmelidir. Aynı şekilde firmaların hızlı büyümesinde patentli, tasarımlı, katma değeri yüksek ürünlerin çok önemli olduğu dikkate alınarak firmaların gelecek planlarında mutlaka patent ve tasarım hedefleri yer almalıdır.
  23. Ülkemizde TRİZ sistemini bilen mühendis sayısı en kısa zamanda on binleri, 2023 yılına kadar da yüz binleri geçmelidir. Çünkü Triz Sistemini bilen bir mühendisin yenilik yapması, buluş yapması daha kolaydır ve Triz Sitemini ar-ge çalışmalarında uygulayan firmalar daha kısa zamanda sonuç alıp daha çok patent başvurusu gerçekleştirebiliyorlar. Bunun için Triz sistemini en iyi bilen yurt dışından uzmanlar getirilerek eğitimler verdirilmeli ve bunu da ilgili kamu kurumları yapmalıdır.
  24. Patent işlemlerinde en az 10 yıl KDV alınmamalı ya da en fazla %5 olmalı.
  25. Ar-Ge çalışmalarından kullanılacak ürün veya hizmetlerde KDV alınmamalı ya da en fazla %5 olmalı.
  26. Patent, İnovasyon ve TRİZ gibi yeniliği özendirici eğitimler desteklenmelidir, bu tür eğitimlere katılmak isteyenlerin ücretleri ilgili bakanlıklarca karşılanmalıdır.
  27. Ar-Ge birimi kurmak isteyen firmalar için en az 2 tam zamanlı ar-ge personeli bile çalıştırsa bu desteklerden yararlandırılması sağlanmalıdır. Aksi takdirde bu desteklerden KOBİ’lerimiz faydalanamayacak sadece belirli büyüklükteki firmalar yararlanabilecektir ki bu durum da ülkemizde yenilik yapmak isteyen KOBİ’lerimizin gelişmesini önleyecektir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2011 yılı verilerine göre ülkemizde zaten en az 1 ar-ge personel çalıştıran ve bünyesinde ar-ge birimi bulunan 4826 adet sanayi firması bulunmakta olup bu firmaların toplam ar-ge personeli sayısı 23026 kişidir. Ülkemizde yeniliklerin önünün açılması ve patent sayısını artırılması için en azından 10 yıllığına bünyesinde ar-ge birimi bulunan bütün firmalar ar-ge teşvik kanunundan yararlanmalıdır.
  28. Yenilik yapmak amacıyla ar-ge mühendisi çalıştıran (1 mühendis bile çalıştırsa) firmalara patent-faydalı model başvurusu şartına bağlı olarak teşvikler verilmelidir. Örneğin; bünyesinde 2 tam zamanlı ar-ge mühendisi çalıştıran bir firma yılda mühendis başına 1 patent yaparsa ar-ge teşvik kanunundan %50 oranında; mühendis başına 2 patent yaparsa ar-ge teşvik kanunundan %100 oranında yararlanabilir.
  29. Ülkemizde patent ve faydalı model başvurusu yapan firmalar ve buluşu yapan şahıslar en azından yıllık patent sayısı 50 bin adedin üzerine çıkıncaya kadar nakit para ile ödüllendirilmelidir. Örneğin patent başına 15000 TL nakit ödül verilerek (TÜBİTAK teşvikleri hariç) nakit ödülün yarısı buluş sahibine yarısı da firmaya verilebilir. Bireysel mucitler, araştırmacılar, öğretim görevlileri, öğretmenler, mühendisler kısacası buluş yapan herkes 15000 TL ile ödüllendirilmiş olur, bu şekilde buluşçuların motive olmaları sağlanır.
  30. Başvurusu yapılan patentlerin ve faydalı modellerin üretime geçebilmesi için ve ticarileşebilmesi için teşvikler verilmelidir. Çok uzun vadeli hibe veya faizsiz krediler verilerek buluşçuların yaptıkları buluşlardan para kazanmaları sağlanmalıdır. Buluşundan para kazanan buluşçu daha fazla buluş yapacak; buluşçuların para kazandığını gören diğer kişiler de buluş yapma konularında motive olacaktır.
  31. Patentle ile yenilik yapmayı teşvik edici TV-Radyo programları devlet tarafından ve ilgili kamu kuruluşları tarafından desteklenmelidir.
  32. Patentle ilgili yazılan kitapların, dergilerin ve diğer yayınların basımı desteklenmelidir.
  33. Patent vekili firmalarda çalışan mühendislerin maliyetinin bir kısmı devlet tarafından desteklenmelidir.
  34. Buluşçuluğu, patenti özendirici TV – radyo – gazete reklamları desteklenmelidir.
  35. Büyük sanayicilerimizin yılda en az 15 adet patent-faydalı model hedeflemeleri gerekir. Sanayicilerimiz bu 15 adetlik patent hedefini yazılı hale getirerek, bütçe hedefleri gibi ve kalite politikalarını çerçeveletip astıkları gibi bu patent hedeflerini de çerçeveletip yönetim binalarına, fabrikalarına, özellikle de ar-ge birimlerine asmaları gerekmektedir. Bu şekilde en üst yönetimden alt kademe çalışanlara kadar şirket için patent kelimesi beyinlere yerleşmiş olacaktır. Daha Sonra üst yönetimden ve ar-ge personelinden başlayarak bütün personel patent ve faydalı modelin önemi ve şirket içindeki yeni fikir üretmenin kendilerine, firmalarına, ülkeye yapacağı katma değerle ilgili eğitimler düzenlenerek tüm şirket genelinde patent bilinci oluşturulmalıdır.
  36. Yıllık patent hedefini koymuş olan sanayicilerimizin yapması gereken en önemli çalışmalardan birisi de sektörlerinde daha önce alınmış yerli ve yabancı patent ve faydalı modelleri inceleyerek rakip analizi yapmalarıdır. Yurt dışında başarılı olmuş firmaların patent stratejilerini inceleyerek onlardan kendilerine uyan stratejileri firmalarında uygulayabilirler.
  37. Her ar-ge personelinin yıllık patent hedefi olmalıdır. Yine şirket içerisinde beyaz yakalı-mavi yakalı ayrımı yapmadan tüm personelin fikirlerini sunabileceği bir öneri sistemi olmalı, bu öneriler çok titizlikle incelenerek verimliliği artıran, enerji kaybını azaltan, üretim sürecini kısaltan, ürünlerin çeşitli problemlerini çözen vs. ürün geliştirmeye yönelik  veya yeni bir ürün üretilmesini öneren  öneriler mutlaka ödüllendirilmeli, bunlar içinde patent konusunu oluşturan öneriler varsa özellikle, buluş yapmayı  özendirecek şekilde maddi ve manevi ödüllerle teşvik edilmelidir. Her türlü geliştirme küçümsenmeden incelenmeli, çok küçük geliştirmelerin bile patent veya faydalı model olabileceğini ve rekabet unsuru olarak kullanılabileceği dikkate alınmalıdır.
  38. Ülkemizde patent sayısını artırmak için yapılması gereken en önemli çalışmalardan birisi de mevzuat değişikliğidir. Ülkemizde halen bir patent kanunu mevcut değildir. 1995 yılında çıkartılan 551 Sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname çok acele bir şekilde yeni şartlara uyularak patent kanunu çıkartılmalıdır. Açılan maddi ve manevi tazminat davalarının bazılarında ise taklitçilerden gerekli tazminatlar alınamamaktadır. Yapılacak yeni kanuni düzenlemelerde hem cezai yönden hem de maddi ve manevi tazminatlar yönünden yaptırımlar ağırlaştırılmalıdır. Patenti veya faydalı modeli taklit edilen şahıs veya firmalar taklit dolayısıyla uğradıkları zararı daha kolay bir şekilde tazmin edebilmelidir. Örneğin marka cezalarında taklit eden kişiye 2.000.000 TL’ye varan para cezaları verilebileceği belirtilmektedir ancak tazminat davalarındaki ispat zorlukları nedeniyle cezadaki kadar tazminatların alınabilmesi çok zor gözükmektedir. Burada verilen ceza devlete ödenecek bir cezadır, halbuki zarar gören marka sahibidir (veya yeni düzenlemelerde patent sahibi olacaktır), burada ceza davasında verilecek maddi cezaların en az %50’si marka-patent-tasarım sahibine verilecek şekilde bir düzenleme yapılmalıdır.
  39. Ayrıca tazminat davalarında her taklit olayı başına ödenecek en az tutarlar belirli olmalı, üst sınırları tabi ki edinilen fayda veya uğranılan zararın ispatına bağlı olabilir ancak; alt tazminat sınırı olmazsa ispat yükünün zor olduğu veya özellikle de taklitçinin kayıt dışı çalıştığı durumlarda, yaptığı taklit yanına kâr kalabilmektedir. Bu nedenle tazminat davalarında patent sahibine mutlaka bir bedel ödenmelidir. Patent hukukunda yaptırımlar ne kadar ağır olursa, tescillemiş olduğu patentin taklidi durumunda çok olumlu sonuçlar alan ve taklitçilere uygulanan yaptırımlar nedeniyle zararını tazmin eden bir patent sahibi daha çok patent yapmaya başlayacaktır ve dolayısıyla patentten kazanç sağlayan firma ve şahısların sayısı arttıkça yerli patent sayısında patlama yaşanacaktır. Aynı zamanda yabancı firmalar da ülkemizde patent tesciline daha olumlu bakacaklardır.
  40. Teknokent, Teknopark ve Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde faaliyet gösteren firmaların mutlaka patent odaklı çalışmaları sağlanmalıdır. Buralarda çalışan ar-ge personelinin mutlaka patent konusunda bilinçli olması sağlanmalıdır. Yıllarca teknoparklarda faaliyet gösterip de 1 adet patenti olmayan firmaların çokluğu dikkat çekmektedir. Teknokent yönetimleri patentle ilgili bilinçlendirme, seminer ve yayınlarla üyelerinin patent odaklı çalışmasını teşvik etmelidir.

Saygılarımla,

Av. Ali ÇAVUŞOĞLU

Türkiye Patent Hareketi Platformu Başkanı

Avrupa Patent ve Marka Vekili



Bu site kullanıcı deneyimini geliştirmek için çerezler kullanır. KVKK uyarınca haklarınızı öğrenmek için KVKK Aydınlatma metnimizi inceleyebilirsiniz.