Patentler teknolojik gelişimi hızlandırır

Türkiye Patent Hareketi Platformu Üyesi ve Mesa Makine Ar-Ge Uzmanı Ahmet Öztürk; “Fikri ve sınai mülkiyet hakları, rekabet şartlarının ve sektörel dengelerin ciddi ölçüde değiştiği ve bu değişim ivmesinin katlanarak arttığı teknoloji çağında öncelikle şirketlerin geniş pencerede ise ülkelerin ekonomik güçleri ve değerini ortaya koymaktadır. Marka kavramının oturduğu ve değerinin kabul edilebilir olduğu günümüzde fikri ve sınai mülkiyet haklarının da önemi anlaşılmıştır. Ülkemizde de son yıllarda hukuki açıdan yaşanan gelişmeler ile bu değerlerimiz koruma altına alınmaktadır. Patent ise buluş olarak nitelendirilen teknik ve bilimsel altyapısı bulunan sanayileştirilebilir bir çözüm olarak nitelendirilebilir. Teknoloji ile çözüm aradığımız sorunlarımız yani patent kavramı için ihtiyacımız bulunan fayda kavramı günden güne değişmektedir. Patent kavramı ile bu değişim süreci boyunca buluşumuzu koruma altına almakta, araştırma faaliyetleri için alt yapı oluşturmakta ve buluşumuzun bulunduğu sektörde sürekliliğimize fırsat tanımaktadır. Tabi ki bu fırsat günümüzde Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetleri ile tetiklenmek durumundadır. Gelişen teknoloji ile firmaların ortaya koydukları değer ve süreklilik ticari olarak korunma ihtiyacını doğurmuştur. En basit açıklaması ile artan üretim kapasitesi, tersine mühendislik uygulamaları, üzerinde çalışılan, emek harcanan fikrin ve buluşun ticari güven ortamına erişmesi gerekmektedir. Bu iki pencere ortak olarak ele alındığında; Patent, teknik ve bilimsel altyapıya dayanan buluş niteliğinin literatüre ve teknolojik gelişime katkı sağlayan, sürekli gelişimi ve iyileştirme çalışmalarını tetikleyen ve bu süreçte fikri ve bu fikrin çıktısını ticari olarak koruma altına alan kavramdır. Bu kavram neticesinde elde edilen değer katma değer olarak milli ve ulusal açıdan da önem arz etmektedir.” dedi.

Ülkemizin fikri ve sınai mülkiyet hakları konusundaki durumunu değerlendiren Ahmet Öztürk şunları ifade etti: “Ülkemizin fikri ve sınai mülki hakları hak ettiği seviyeye ulaşmak üzere stratejik ve politik hedefler ile ilerlemektedir. Temelinde marka kavramında oluşan farkındalık fikri haklar üzerine de yansımıştır. Teknoloji ve internet kavramı ile fikri haklar da gündemimize girmiştir.  81 ilimizde güncel sayıları 1300’e yaklaşan Ar-Ge Merkezleri, 300’ü aşkın Tasarım Merkezi ile Ar-Ge ve Tasarım faaliyetleri Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın gündeminde yer almakta ve bu merkezlerdeki faaliyetlerin fikri ve sınai mülki hakları sorgulanmakta, teşvik ve talep edilmektedir. Benzer şekilde üniversitelerimizdeki akademisyenlerimiz ile üniversite-sanayi iş birlikleri geliştirilmekte, iş birliğin çıktısı olarak fikri ve sınai mülki hakların oluşması hedeflenmektedir.”

Öztürk: “Ülkemizin patent sayısının artması için; KOBİ ve büyük ölçekli işletmelerin patent farkındalığını arttıracak etkinliklerin artması, ulusal teşvik mekanizmalarının patent kavramı üzerine avantaj ve şart olarak yer aldığı proje programlarının artması, Patent vekillerimizin yetkinliği artması sağlanabilir. Patent kavramı araştırma sürecinden itibaren buluş sahibi ile vekil iş birliği ile yürütülmeli, buluş sahibinin fikrini buluşa dönüştürme aşamalarında patent farkındalığına erişmesi sağlanmalıdır. Ar-Ge Merkezleri ve Tasarım Merkezleri için fikri sınai mülki haklar için gerekli yetkinliğe erişimi sağlanmalıdır. Akademisyenlerin bilimsel çalışmalarının fayda içeriği ve sanayide uygulanabilirliği üniversite – sanayi iş birliği ile arttırılmalıdır.

Patentlerin ticarileşebilmesi için, ulusal destek programları ile Pazar alanında buluş sahibi desteklenebilir, yine ulusal destek programlarında desteklenmesi uygun görülen iş fikri sahiplerinin yürüteceği projeler için alımı için yerli patentli ürün var ise bu ürünü tercih etmesi destek programlarınca sağlanabilir. Bu hususta patentli ürünlerin tespit edilmesi için oluşturulacak portal üzerinden patentli ürünlere erişim ve tanıtım faaliyetleri beraber sağlanmış olacaktır.

Okullarda patent ve fikri sınai mülki hakları kavramının oluşması sağlanmalı, lise ve meslek liseleri için bu kavramın detayları, içeriği ve değer olarak anlaşılması sağlanmalıdır. Üniversitelerde ise bu kavramın gerekliliği, süreç detayı, değeri meslek adayı öğrencilere aktarılmalıdır. Üniversite öğrencileri için patent kavramının farkındalığını arttıracak topluluk, etkinlik, konferans, seminer vb. sağlanmalıdır. Teknoloji ve Bilimin yuvası üniversitelerimizde yetişen gençlerin geleceğe yön veren patent gibi bir hususta bilgi sahibi olmadan mezun oluyor olması acilen müdahale gerektirmektedir. Üniversite ortamında oluşturulmayan farkındalığın çalışma hayatında, yönetici pozisyonunda oluşması çok daha zor olmaktadır.”

Saygılarımla

Ahmet ÖZTÜRK
Mesa Makine Ar-Ge Uzmanı



Bir cevap yazın

Bu site kullanıcı deneyimini geliştirmek için çerezler kullanır. KVKK uyarınca haklarınızı öğrenmek için KVKK Aydınlatma metnimizi inceleyebilirsiniz.