Teknolojik Yenilikte Bir Türkiye Rüyası: 10 Yılda 1 Milyon Patent – 1

Yıllardan beri firmalara patentin önemini anlatıyorum. Bazen yazılarla, bazen seminerlerle, bazen de firmalara giderek patentin firmalar için ne kadar önemli bir rekabet unsuru olduğunu çeşitli örneklerle anlatıyoruz. Bu arada ülkemizdeki patent sayısının diğer ülkelere oranla az olduğunu, çok geride kaldığımızı anlıyorum.

Yine bir gün patentle ilgili yazılan bir yabancı eserde Amerikalıların 1.000.000’uncu patente 1911 yılında ulaştıklarını 2008 yılı itibariyle 8.000.000 adede ulaştıklarını ve 2010 hedeflerini ise 12.000.000 adet olduğunu görünce beynimden vurulmuşa döndüm.

Bu rakamları görünce araştırmaya başladım. Amerika’nın 1 numaralı patentine ulaştım. Sonra 1.000.000 patenti sonra 2.000.000, 3.000.000 derken 8.000.000 patentinin ne zaman verildiğini tek tek araştırdım ve not ettim. Tabi bu rakamları gördükçe, Amerikalıların 2. Dünya savaşı sürerken bile yüz binlerce patent aldıklarını, patent sayıları arttıkça da zenginleştiklerini ve dünyanın ekonomisini ve dolayısıyla dünyayı yönetir hale geldiğini gördükçe imrendim.

Sonra düşündüm Amerika artık bu kadar zengin bir ülke tabi ki bizden milyonlarca fazla patent alacaklar, dedim. Bir de bir zamanlar, 50 yıl önce Kuzey Kore tarafından işgal edilmiş ve biz Türkler tarafından yardımlarına koşulmuş olan ve son 50 yılda yeniden inşa edilen Güney Kore’nin patent sayıları bizden ne kadar fazla acaba onlar da Amerika gibi 1.000.000 patenti geçen ülkeler arasına girmiş mi deyip araştırmaya başladım. Güney Kore’nin son 70 yıllık patent istatistiklerine ulaştım ve incelemeye başladım. Bir de baktım ki Güney Koreliler de 70 sene önce yılda 1000 civarında patent alıyormuş ve 1990’lı yıllara kadar emekliye emekliye gelmişler. 1990 yılında bile 9000 Kadarmış. Ancak 1990’dan sonra patent sayıları ilk önce 10.000 adedi geçmiş, sonra 20.000 adedi sonra 50.000 adedi ve birkaç yıl içinde de 100.000 adedi geçmişler. 2009 yılında ise yerli yabancı patent işlemleri 1 yılda 200.000 adedi geçmiş. Yerli patent sayıları ise 150.000 adede yaklaşmış. Sonra bizim patent kanunumuz 1879 yılında çıktıktan sonra 2009 dahil patent sayımızın toplamda (121 yılda) Güney Kore’nin 2009 yılında yaptığından daha az olduğunu görünce göz yaşlarıma hakim olamadım. Biz bunu hak etmiyorduk. Biz ki yıllarca Dünyanın %40’ına hakim olmuş bir ülkeyiz. Biz ki İstanbul’u fethederken o zamana kadar hiç yapılmamış topları icat eden Fatih’in torunlarıyız.

Yine baktığım istatistiklere göre 2009 yılı itibariyle Amerika’dan 158 yıl, Güney Kore’den 80 yıl geride olduğumuzu gördüm ve bir karar aldım. Biz yıllarca bu şekilde gidemeyiz. Sanayimizin gelişmesi için patent sayısının artırılması lazım. Patent sayısı ise birkaç firmanın yılda onlarca patent almasıyla değil, üretim yapan bütün firmaların mutlaka yeni buluşlar, yeni geliştirmeler yaparak ve yılda en az 5 adet patent alarak patent sayısının bir anda on binleri geçeceğini düşündüm.

Yine yaptığım araştırmada ülkemizde bulunan 150’ı aşkın üniversitenin aldığı toplam patent sayısının 50’yi geçmediğini üniversite başına düşen patent sayısının 1 adedinin altında olduğunu görünce, ülkemizde bulunan üniversitelerimizin patent ile ilgili bilimsel araştırmalar konusunda ne kadar geri kaldıklarını gördüm ve düşündükçe üzüldüm. Halbuki 150’yi aşan üniversitemizde bulunan 1000’e yakın teknik fakülte, yüksek okul ve bu üniversitelerde görev yapan on binlerce profesör, doçent, öğretim görevlisi bulunmakta ve yüz binlerce teknik eğitim gören üniversite öğrencisi bulunmaktadır. Sadece Akademisyenler ömürlerinde 1 patent alsa bile Türkiye’nin patent sayısı ne kadar artmış olacaktı. Üniversitelerimizdeki potansiyeli dikkate aldığımızda sadece üniversitelerimizde öğretim üyelerinin bireysel aldıkları dahil 1 yılda 10.000 patentten fazla patent almak mümkün. Yeter ki bu hedef konulsun ve bu hedef doğrultusunda eğitim yapılsın ve destekler verilsin.

Ayrıca üniversitelerimizde verilen teknik bölümdeki yüksek lisans, doktora, doçent, profesörlük tezlerini eğer layıkıyla veriliyorsa bunların hepsinin aslında birer patent veya faydalı model konusu olduğunu göz ardı etmemek gerektiğini düşündüm ve üniversiteler için düşündüğüm 10.000 patentinin ne kadar az olduğunu görünce de hevesim arttı. Son 15 yıldan beri patent konusunda danışmanlık yapan birisi olarak en çok düşündüğüm konulardan birisi ülkemizdeki buluş sayısının nasıl artırabileceği dolayısıyla patent ve faydalı model sayısının nasıl artırılacağı konusunda fikirler vermek, makaleler yazmak. 2009 yılı sonlarında yazmaya çalıştığım ve nihayet 2010 yılı nisan ayında yayınladığım “Kar Getiren Patent Sistemleri / Patentle Kazanmak” isimli kitabımı da ülkemizin 1.000.000 patente ulaşmasında katkısı olacağı inancıyla yazdım.

Kitabım 2010 yılı içerisinde 2 baskı yaptı ve Türkiye’nin sanayicilerine dağıtıldı. İnternet ortamında yüz binlerce kişi tarafından indirilerek okundu. Halen günde binlerce kişi tarafından çeşitli internet siteleri tarafından verilen linklerden ve http://www.adrespatent.com/patentlekazanmak.pdf adresinden indirilip okunmaya devam ediliyor. Bu şekilde patent bilincinin artırılmasına katkım olduysa mutluluk duyarım.

Benim önümüzdeki 10 yıllık süreç için kendime verdiğim görev; ülkemizin bir an önce toplamda 1.000.000 patente ulaşması konusunda çalışmalar yaparak bu hedef uğrunda sürekli yeni projeler geliştirerek sanayicilerin, STK’ların, teknokent ve teknoparklar, üniversiteler ve hatta teknik liselerin ve hatta ilköğretimde okutulan teknoloji-tasarım dersinden de ilham alarak BULUŞÇULUĞU TÜRKİYE HALKINA yaymaktır. Bu amaçla Genel Müdürlük görevini yürüttüğüm ADRES PATENT’te 2008 yılı başında PATENT FABRİKASI isminde bir proje geliştirdik. Bu projeyle hedefimiz ülkemizdeki her üretim tesisini bir buluş fabrikasına dönüştürmeyi düşündük. Ve projenin başladığı 2008 yılından bu yana düzenlediğimiz 50’yi aşan seminerde 2000‘in üzerinde firmaya eğitim verdik. Ve halen eğitimlere devam ediyoruz.

Bu arada ülkemizdeki patent sayılarının artırılması için ülke çapında bütün sanayicileri ve buluş yapma potansiyeli bulunan kişilerdeki patent yapma güdüsünü tetikleyecek bir toplumsal bilinçlendirme hareketini 2009 yılı sonlarında TÜRKİYE PATENT HAREKETİ isimli bir projeyi başlattık. 1 yıllık sürede İstanbul’un bütün sanayi bölgelerini ve buluş yapma potansiyeli olan ticaretin yoğun olduğu bölgelerde patent bilincini geliştirmeye yönelik hazırladığımız, patenti özendirici katalogları ve patent stratejisi CD’sinden on binlerce dağıtarak bu firmaların da kendilerine yıllık patent hedefleri koyması gerektiğini, Türkiye Patent Hareketine katılarak ulusal ve uluslar arası rekabette rakiplerine fark atacaklarını, hem firmalarının daha fazla kazanç sağlayacağını ve dolayısıyla da ülkemizin zenginleşmesine katkıda bulunacaklarını anlattık.

Bu üç yıllık çalışma neticesinde aklımızda olan konu ülkemizin 1.000.000 patente ne zaman ulaşacağıdır. Peki biz bu sayıya ulaşabilir miyiz? Yoksa 1.000.000 patente ulaşmak hayal mi? Bizim için bir kızılelma mı? Yıllardan beri patent danışmanlığı yapan ve dünyadaki onlarca ülkenin yıl yıl patent sayılarındaki artışı incelemiş birisi olarak 1.000.000 patent sayısının hayal olmadığını, ülke olarak bu sayıya 10 yıl içerisinde ulaşacak kapasitemiz bulunduğunu söyleyebilirim. Şimdi bu sayıya 10 yıl içerinde nasıl ulaşacağımızı, bu hedefe ulaşma konusunda kişilere ve kurumlara düşen görevlerin neler olduğunu, ne tür çalışmalar yapmamız gerektiğini açıklamaya çalışacağım. Ancak burada en önemli konu, koyulan bu 10 yıllık hedefe inanmamız ve bu inanç uğrunda hedefe ulaşmak için bıkmadan, usanmadan çalışmaktır.

Bu yazımızı okuyan her okuyucunun bu hedefe katkıda bulunmak için bu yazımızı yakın çevresinin de okumasını sağlamalı, mail listesindeki kişilere bu yazıyı göndererek, patent bilincinin artmasına katkıda bulunmuş olacaktır. Burada yazılan hedeflere ulaşacağımıza inanmayan okuyucunun ise, neden ulaşamayacağımıza ilişkin görüşlerini birkaç satırda olsa ali.cavusoglu@adrespatent.com mail adresime göndermesini özellikle rica ederim.

Son söz:

Bir buluş yap ülken kazansın!

Bir buluş yap firman kazansın!

Bir buluş yap sen de kazan!

10 yıl sonra Patentte Dünyanın ilk 10 ülkesi arasına girmiş bir Türkiye dileklerimle, bütün okuyuculara saygılar sunarım.

Saygılarımla,

Av. Ali ÇAVUŞOĞLU

Türkiye Patent Hareketi Platformu Başkanı

Avrupa Patent ve Marka Vekili



Bu site kullanıcı deneyimini geliştirmek için çerezler kullanır. KVKK uyarınca haklarınızı öğrenmek için KVKK Aydınlatma metnimizi inceleyebilirsiniz.